22 Temmuz 2012 Pazar

Yağmur Yağsın



   Güzel bir tatilin başlangıcındayım.Koca dört günü devirdim ve çabucak geçmesinden korkuyorum.Sanki konu tatil, gezme olunca daha hızlı geçiyor gibi geliyor.
  Uzun bir aradan sonra doğduğum, büyüdüğüm şehir Giresundayım.Çok sıcaklardan sonra buraya attım kendimi.Bilenler vardır.Bulutlu gün sayısının çok olduğu, her mevsim yağmurun yağdığı bir şehir ve de  çok yakıştığı bir şehir.

  Küçüklüğümden beri çok severim yağmuru.Ama tabi seller olacak evler yıkılacak kadarını değil.Bazen öyle çok yağarki insanlar canlarından, mallarından olur.Bu çok korkutur beni.Üç sene önce bizim de başımıza gelmişti.Canım teyzemle arabayla suyun içinde kalmıştık.Hep haberlerde görürdüm selde suyun içinde kalan insanları.Biz de onlar gibi olmuştuk.O çaresizliği yaşamıştık.Arabayla suda yüzerken bir tırın geçip suyu hareketlendirmesiyle kurtulmuştuk.Az yağsın güzel yağsın dileğim.Felaketler olmasın.


 Neyse yoldayken annemlerle konuşup yağmurun çok yağdığı haberini aldım.Ama öyle böyle değil yağan yağmur.Teyzem arabasıyla eve gitmekte zorlanmış.Sabah otobüsten indiğimde küçük küçük su birikintileri kalmış akşamdan yağan yağmurdan."Ohh bu bile yeter" dedim.Sonra akşam anneannemlerde balkonda otururken bir şırıltı başladı.Ama bizim nimbus bulutu sağdan geldi.Evin solunda hiç bir şey yok.Sağda ise kıyamet kopuyor.Sonradan her tarafı kapladı tabi.Sevdiğim şehir ilk günümde yağmurla karşıladı beni büyüdüğüm evde.Ne güzel ne mutlu bana:)
 Küçükken hatırlıyorum da yağmur yağdığında hemen pencereye koşar,parmak uçlarımda dışarıya uzanır, çatıdan damlayan suyla ellerimi ıslatırtım.Büyüdüm ama yine aynı:))


fotoğraf

9 Temmuz 2012 Pazartesi

Gri Koltuk



  Son zamanlarda gri rengine karşı bir takıntı oluştu bende.Aslında çok öncelerden beri olan bir şey.Bir dönem giysilerime yansımıştı bu takıntı.Özellikle tshirt ve çorap alırken gri tonlarında olmasına dikkat ederdim.Annem de kızardı.Renkli giyinmeyi seven biri olarak kızının griye olan tutkusu delirtirdi onu.Ben yokken toplayıp birilerine vereceğini bile söylerdi.Sonra giysilerde yavaş yavaş bu takıntım geçmeye başladı ama hiç bitmedi.

  Gri rengin dekorasyonda ne kadar güzel kullanıldığını gördükçe yeniden depreşti bu takıntı. Özellikle de koltuk takımlarında kullanıldığında harikalar yaratmıyor değil.Sarı, kahverengi, krem tonlarında dekore edilmiş evlerde büyüdüm.Ailede kimin evine gitsem hep bu tonlardaydı.Sanırım sıkıldığımdan farklılık istiyorum.

  Bir çok kişi gri kotluk dediğimde şaşırır.Duman gibi, kasvetli, iç karartıcı gibi yorumlar yaparlar.Oysa ki gri renk ile uyum sağlayacak o kadar çok renk var ki.İtiraf etmek gerekir ki soğuk ve sıkıcı bir renk.Ama başka renklerle bir araya gelince neler oluyor neler.Canlı renklerle çılgın, yumuşak renklerle dinlendirici olabiliyor.Uçuk maviler ve pembelerle kombin yapıldığında ya da beyaz ve siyahla yanyana geldiğinde ne kadar da farklı görünür gri.Her renkte ayrı kimliğe bürünür.
ama ben en çok mor ve fuşya ile uyumuna bayılıyorum.Üçü bir arada olunca harika oluyor.Gri o soğuk kimliğinden uzaklaşıp bambaşka bir hal alıyor.
  Her zaman her yerde seviyorum griyi:))
 
 
    Desenli ve şirin yastıklarla hareketlenebilecek  bir renk:))


    Mürdüm ve beyaz yastıklarla da hiç fena olmamış.Hatta çok güzel olmuş.Çok sevdim bunu:))


  Bu da yine güzel sevdiğim tonlarda yapılmış bir kombin.İç açıcı, ferah ve aydınlık.


  Çılgın olmuş.Ne ararsan var.Ama yine de dinlendirici görünüyor:)


Fotoğraf

1 Temmuz 2012 Pazar

Bulut Geldi



Bugün güzel bir gün
Güneşli bir gündü
Bugün Denizcilik ve Kabotaj Bayramı
Bugün canım teyzemin doğum günü
Bugün Bulut bebeği kucağımıza aldığımız gün
Büyüdüğümüzü tekrar anladığımız gün
Bu minik ayakkabıların sahibini bulduğu gün

  Bugün canım arkadaşım Ayşegül ve sevdiceği Muharrem Bulut'a kavuştu nihayet.Çok bekletti biraz ama sonunda kavuştuk.

  İlkokulda sınıflar arasında bir çekişme olurdu.Sürekli çıkan problemler yüzünden sınıf öğretmenlerinin bir araya geldiği birbirine düşman sınıflar vardı.Nerden bilebilirdim o düşman sınıftan saçları örüklü Ayşegül'ün en yakın arkadaşlarımdan biri olacağını.Ortaokulda da aynı okuldaydık.Ama devrelerimiz farklıydı.Lisede hazırlıkta kader bizi biraraya getirdi.İngilizce ödevlerini, grup çalışmaları yaparken yakınlaştık.Sonra hep yakın kaldık.Sabahları okula birlikte geldik, dersaneye birlikte gittik, sahilde beraber yürüdük, beraber pastalar yaptık,konserlerde halay çektik, aynı sahnede keplerimizi fırlattık.Üniversiteyi farklı şehirlerde okusak da her fırsatta biraraya geldik.Kopmadık hiç.

  İki sene  önce sevdiceği ile evlendi, mutlu oldu ve bugün başka bir sevdiceğini karnından kucağına aldı.Anne oldu küçük Ayşegülümüz.Ben de teyze oldum:))

  Güzel ve mutlu bir gün bugün.