27 Eylül 2012 Perşembe

Ponpon Sevgisi

 
 
İşte beni gülümseten, günün yorgunluğunu ve sıcağını bir anda unutturan sevimli ponpon sandalye:))
Görür görmez bayıldım bu sandalyeye.
İçimi ısıttı pofidikliği ve renkleri.
Çocukluğumuzdan beri hayatımızda aslında bu yün sevimli ponponlar.Annem ben küçükken  ördüğü bir çok şeyde kullanmış ponponları.

Hırkamın yaka kısmında, beremin tepesinde, atkımın uçlarında, patiğimin bilek kısmında.
Annem küçüklükten aşılamış bana ponpon sevgisini.
Giysileri özellikle  de bebek giysilerini sevimlileştiren bir aksesuar.
Ve artık yünlerden yapılabilecek en güzel şeylerden biri.
 
Sadece giysilerde değil bir çok yerde kullanılabilir.
Takılarda, yastık kenarlarında, havlu kenarlarında, kapı süslerinde, çocuklar için sevimli hayvancıkların yapımında, yılbaşı ağacı için kardan adam yapımında...
Tabi bir de böyle bir sandalyeyi yapmada.
Neler neler yapılır.
 
Ben de ilkokulda ponpon civciv yapmıştım iş eğitimi dersinde.Hala saklarım evcilik oynarken elimden düşmeyen minik civcivimi:)
 
 
 

20 Eylül 2012 Perşembe

İncir Mevsimi




Bu zamanlar bizim oralarda incir mevsimi yaşanır
Ağustos sonu meyve vermeye başlayan incir ağaçları şimdilerde salkım saçaktır
Hatta kimisi son demlerindedir
Hanımlarda bir telaş vardır
Yağmur yağmadan toplayıp reçel yapmak gerek
Öyle 15-20 incirle olacak iş değil 100-150 incir olsun ki yaptığına değsin
Yağmur iyidir hoştur ama olgunlaşan incirin düşmanıdır ne yazık ki
O güzelim meyve yağmuru görünce çiçek gibi açılır, sulanır ve tadı kaçar
O zaman ne yenir  ne de reçeli yapılır.kuşların, karıncaların yiyeceği olur

Aslında en çok Ege'de yetişir ama Anadolu'da bir çok yerde de görebiliriz
Bizim oralarda da elma, armut, kiraz ağacından  sonra herkesin bahçesinde olan bir meyvedir.
En güzel yanı da meyvelerin bir anda olgunlaşmamasıdır
Çabuk bozulan bir meyve olduğu için bu en sevdiğim özelliğidir
Bir tabak toplarsın aradan iki gün geçer bir tabak daha toplarsın
Çocukken daha dayanılmaz oluyor tabi
Ağacına kolay çıkılır.Kolunun yetiştiği yere kadar uzanırsın
Daha olgunlaşmamışları da topladığın için dibinden sütü çıkar
Ağzının kenarlarında yaralar oluşur
Mahallede kim incir ağacına çıkmış hemen belli olur:))

Tazesi ayrı güzeldir kurusu ayrı
En çok reçeli yapılır bizim oralarda
Tazesini kabuğu inceyse kabuklu yiyenler vardır ama ben pek tercih etmem
Vitamin, mineral deposudur ayrıca
Kalorisi fazla, içinde yok yok
A, B1, B2, C vitaminleri
Kalsiyum, demir, sodyum, potasyum, fosfor..
Hatta iki incirdeki kalsiyum miktarı bir bardak süte denkmiş
Yapraklarının dibinden çıkan süt ise nasırlara, siğillere iyi gelirmiş
Ne çok faydası var

Ne güzel meyvedir şu sıralar son demlerini yaşayan incir
Sanırım manav yolu göründü bana:))



Fotoğraf

9 Eylül 2012 Pazar

Yaz Biterken...



  Güzel uzun bir tatilin sonuna geldik.Haziran, temmuz, ağustos bitti eylül geldi.Sıcaklıklar biraz düştü, rüzgar ara ara kendini gösterdi, bazen de yağmur çiseledi.Hal böyleyken güzel havaların son demlerini yaşamaya başlar olduk.

  Plajlar boşalmaya başladı bile.Şemsiyeler kapanmaya, şezlonglar toplanmaya başladı belki de.Cıvıl cıvıl yerler iyice sakinleşti.Balıklar kimlerle oyun oynayacak acaba? Kimlerin koluna, bacağına dokunup kaçacak?

  Yazlık evlerde sezonu kapatma hazırlıkları neredeyse bitti.Koltukların üzerine örtüler serildi, sandalyeler masaların üzerine ters çevrildi, pikeler yastıklar dolaplara kaldırıldı, varsa halılar, kilimler rulo yapıldı, son yıkanan tabak ve bardaklar diğerlerinin yanında yerini aldı, mutfak tezgahının üstü bomboş kaldı.Balkondaki masalar, sandalyeler içeri alındı, pencereler sıkıca kapatıldı.Bavullar yola çıkmaya hazır..

  Tüm bunları yaparken insana bir hüzün çökmüyor değil.Tatilde ailesinin yanında olup  evine dönecekler biraz daha farklı telaş içinde oluyor.Daha doğrusu anne ve babalarda bir telaş olur.Yenebilecek ne var ne yok kolilere koymak isterler.İyi de oluyor çalışan için, ağzının tadını bilenler için:)) Küçük çapta kışa hazırlık da diyebiliriz buna.

  Neler neler oluyor o kolilerde.
  Anne eli değmiş kızılcık, çilek, kayısı reçeli
  Tarladan yeni toplanmış patlıcan
  Anneanne yapımı su böreği, zeytinyağlı yaprak sarması
  Taze köy tereyağı
  Dalından koparılmış çıtır çıtır elmalar, armutlar..
 
  Elma, armut marketlerde, manavlarda da var. Ama  dalından koparıp yemenin tadı başka. Su böreği beceri ve emek ister. Sarma yaparım ama zaman yok. Patlıcandan bir kere yemek yapsam yeter. Reçeller ise çok sevdiğim, kahvaltıda final yaptığım tatlılar.Olmazsa olmazlar arasında benim için.

  Reçel konusunda kendimi şanslı hissediyorum.Çünkü annemde son yıllarda reçel yapma hastalığı başladı.Hatta bunun için özel büyük bir tencere bile aldı.Mutfak dolaplarına sığmayacak büyüklükte olduğu için kilerde saklayabiliyoruz tenceremizi. Yaptığı reçelleri küçük küçük şirin kavanozlarda hediye bile götürüyor. Kızılcık, kayısı, çilek reçeli stoklarımız doldu bile. Şimdi incir mevsimi bizim oralarda.İncir reçelimiz de yapılınca kışa hazırız demektir:))

 Eline sağlık annemmm:))



Fotoğraf...