Yakın bir zaman kadar macaronlara karşı önyargılıydım.Yapay aromalar,gıda boyalarından dolayı galiba.Aslında her yerde karşımıza çıkan ikili.Sonra bir tadına bakayım dedim.İlk denemem kötüydü.Sevemedim."Aman bu muymuş?"dedim.Sanırım yapan yerle alakalıydı bu sevememe.
Çünkü çok boş bir tatlı gibi geldi.Hemen eriyip kayboldu.
Sonra başka bir yerden alınan macaronları yediğim zaman fikirlerim değişti.Tadı, içinin doluluğu, arasındaki kremanın kıvamı,aromaları nefisti.Zaten her pastenede aromaları çok çeşitli oluyor.Tabi içlerinden mutlaka herkesin damak tadına uygun olanları çıkıyor.Hepsini teker teker deneyip bulmak gerek.Ben buldum bile.Hindistan cevizli, ahududulu, bitter çikolatalı, çilekli favorilerim arasında.
Aslında anavatanı Fransa olmasına ve ülkemizde de çok popüler olmaya başladı son yıllarda.Fiyatı konusuna gelince çok yakınanlar var".O kadar etmez" diyenler var.Evet haksız da sayılmazlar.Küçücük, bir lokmalık şeyler.Alınca da bir tanede alınmıyor.Bir kutuyu doldurunca fiyat da artıyor.Hemen de bitiyor:)).Bir de peşpeşe yiyince bayıcı olabiliyor.Ara vererek yemek gerek
Evde yapması da zor bir tatlı.Toz şeker, pudra şekeri, toz badem, yumurta akı ve çeşitli aromalar var içinde.Malzeme az görünse de uyulması gereken çok kural var.
Mesela her malzeme oda sıcaklığında olmalıymış.Malzemeler hep aynı yönde karıştırılmalıymış.Mutfakta hava akımı olmayacak,mutfak sıcaklığı değişmeyecekmiş.Şeker derecesi kullanılacakmış.Yoksa çatlamalar oluyormuş.Çok karıştırınca da sert oluyormuş.Yağlı kağıda dizdikten sonra tepsiyi tezgaha vurmak gerekiyormuş.Hava kabarcığı kalmasın diye.Pişme süresi kısa ama belirli aralıklarla sıcaklık iki kere düşürülüyormuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder